MLM DEVRİMCİ GÖREVLERİN, GÜNCEL SORU VE SORUNLARI ÜZERİNE CEVAP ARAYIŞLARI (2)

Bilindiği gibi 15 Ekim’de yayımlanan yazımızın birinci bölümünde “Peki, nereden başlamalıyız?” diye sormuş, “kısa cevaplarını bir sonraki yazıda ele alacağımız” sekiz temel başlık sıralamıştık.

Bu ikinci bölümde, söz konusu sekiz başlığın ilk dördünü; üçüncü bölümde ise kalan dördünü genel bir çerçevede ele alarak kısa değerlendirmelerde bulunacağız.

  1. Birinci Muhasebe’den bugüne uzanan sürecin bütünlüklü değerlendirilip İkinci Muhasebe’nin yapılması

İkinci oturum iradesine temel oluşturan Tarihi Muhasebe, partinin kuruluşundan 2000’li yılların başına kadar uzanan geniş tarihsel süreci; MLM dünya görüşüne uygun tarzda, doğrular ve hatalar üzerinden titizlikle sentezleyen ortak bir tarih bilinci olarak ortaya koymuştu.

Parti, en rafine haliyle irade ve eylem birliğidir. Muhasebe öncesi dönemde, geçmişe dair her yoldaşın kendi bireysel yargılarıyla oluşturduğu parçalı tarih okuması; kolektif bir parti bilincinin, sağlam bir ideolojik birliğin ve ortak eylem hattının oluşmasını engelliyordu. Böyle bir durum, tarihsel dönemlerin şahıslar üzerinden tanımlanmasına, partili olma gerçekliğinin birey merkezli subjektif okumalarla zayıflatılmasına ve örgütsel pratiğin zaman zaman anarşizme varan savrulmalara açık hale gelmesine yol açıyordu.

Tarihi Muhasebe, zahmetli fakat cesur bir emekle; dönemlere ve bireysel algılara sıkışmış bulanık tarih bilincini aşarak, kolektif bilince dayalı ideolojik bir netlik sağlamıştı.

Aradan neredeyse çeyrek yüzyıla yakın bir zaman geçti. Bu dönemin, Birinci Muhasebe’nin yöntemiyle ele alınması; ideolojik, politik ve örgütsel pratiklerin doğru-yanlış diyalektiği üzerinden yeniden değerlendirilmesi ve İkinci Muhasebe ile sentezlenmesi artık ertelenemez bir görevdir.

Her yoldaşın araştırma, inceleme yapma ve elde ettiği sonuçları kolektifle paylaşma sorumluluğu bulunmaktadır.

Özcesi: İkinci Muhasebe görevi bizi beklemektedir.

  1. Maoist Parti anlayışı ve önderlik bilincinin berrak biçimde yeniden netleştirilmesi ve MLM esasları temelinde sentezlenmesi

Komünist Manifesto’nun yayımlanmasının üzerinden 150 yıl, Ekim ve Çin devrimlerinin üzerinden birçok on yıl geçti. Sosyalizm ve komünizm kavramları bu süreçte iniş çıkışlarla yıprandı; adeta “at izi it izine karıştı.”

1971 Devrimci Kopuşu’nda Kaypakkaya yoldaş, parti adını “Komünist” olarak belirlerken, reformizmden politik kopuşu; revizyonizmden ise MLM eksenli ideolojik kopuşla taçlandırmıştı. Bu, yalnızca biçimsel değil, özü belirleyen tarihsel bir ayrımdı.

Bugün ise tarihsel diyalektiğe uygun olarak bu kavramların yeniden tanımlanması; eskiyen ve deformasyona uğrayan yönlerin, devrim biliminden aldığı güçle yeniden inşa edilmesi gerekmektedir.

Bu bağlamda ideolojik alanda zahmetli fakat yaşamsal önemi olan görevler bizi beklemektedir:

  • Maoist Parti günümüzde neyi ifade eder?
  • MLM devrim bilimiyle yolu aydınlanan bir partinin programı, tüzüğü, üye ve kadro bileşimi, önderlik mekanizması nasıl olmalıdır?
  • 17’lerin kaybından sonra yaşanan büyük irtifa kaybının nedenleri nelerdir?
  • Parti, Kaypakkaya güzergâhından neden ve nasıl uzaklaşmıştır ve bu rota nasıl yeniden düzeltilecektir?

Özcesi: Parti ve önderlik gerçeği, tarihsel muhasebe üzerinden günümüz sınıf mücadelesinin ihtiyaçlarına uygun biçimde yeniden MLM niteliğine kavuşturulmalıdır.

  1. Halk Savaşı’nın bütünlüklü politik-askeri bir çizgi olarak yeniden ele alınması; somut koşulların somut tahlili temelinde netleştirilmesi

Maoist Parti gerçekliği ne kadar deforme olursa, devrim yapma iddiasının somutlaşmış biçimi olan Halk Savaşı da o ölçüde tarihin boşluğuna itilir. Böylesi bir durumda parti, reformist ve oportünist yapılarla aynı düzlemde iddialar dile getirerek güvenilmez ve komik bir görüntüye düşer.

Oysa 1972’de kuruluşunu “ordu” ile ilan eden parti, en başından beri politik-askeri bir bütünlüktü. Partinin örgütlenmesi esastır; fakat tali örgütlenmeler içerisinde ordu birinci sıradadır. “Ordusu olmayan bir parti” veya “parti önderliği tarafından aydınlatılmamış bir ordu” geleneğimizde asla söz konusu olmamıştır.

Bugün ise bu ilkesel bilinç bulanıklaştırılmış, ardından “değişen koşullar” gerekçesiyle sulandırılmış ve sistematik biçimde tasfiye edilmiştir.

Oysa;

  • Ülkenin yarı-sömürge yapısı,
  • Devletin faşist niteliği,
  • İç ve dış jeopolitik koşullar

devrimin silahlı mücadele yoluyla inşa edileceğini nesnel bir zorunluluk olarak dayatmaktadır. Bu, bir “tercih” değil, ülke gerçekliğinin kaçınılmaz sonucudur.

Bu başlık altında kapsamlı bir çalışma; somut koşulların somut tahliline dayanan güncel bir savaş konseptinin baştan sona yeniden oluşturulmasını zorunlu kılmaktadır.

Bu görevi kabul ediyoruz.

  1. Sosyalizmin birinci dalgasının zafer ve yenilgi deneyimlerinin derinlikli incelenmesi; yeni sosyalizm perspektifinin güçlü ve programsal düzeyde ortaya konulması

Ekim Devrimi’nin açtığı çağın modern revizyonizmle yenilgiye uğraması; en az etkilenen biz Maoistler olsak da, sosyalizmi dünya çapında kitlelerin gözünde tartışmalı hale getirmiştir.

Devrimci hareket içinde bu soruna en fazla kafa yoran ve görece en doğru sonuçlar çıkaran bir yerde duruyor olsak da; SB’nin çözülmesinin ardından neoliberal saldırıların yoğunlaşmasıyla burjuvazinin ideolojik hamleleri güç kazanmış, bu konuda yapılması gereken görevler henüz tamamlanmamıştır.

Salt teorik kaprislerle, soyut programlarla yol almaya çalışanlar yerinde saymakta; pratikten kopuş ise yeni bir kısır döngü yaratmaktadır.

Bugün görevimiz:

  • Sosyalizmin birinci dalgasının tüm yönleriyle tahlil edilmesi,
  • Sol ve sağdan gelen saldırılarla sosyalizmin kitlelerin zihninde değersizleştirilmesine karşı mücadele edilmesi,
  • Geçmişten ders çıkaran ama dogmatizme düşmeyen,
  • Aynı zamanda yenilginin karamsarlığına kapılmayan,
  • Gelecekle bugünün mücadelesini birleştiren bir MLM hattı pratikte örmektir.

Ne geçmiş sosyalizmin dogmatik bir “şanlı savunusu”, ne de onu karamsarlıkla terk eden kötücül ruh hali… Doğru olan, kitleleri birleştiren ve onlarla birlikte savaşan Kaypakkayacı MLM çizginin yaratıcı pratiğidir.


(Devam edecek.)


SERCAN AYDIN

Önceki İçerikMLM DEVRİMCİ GÖREVLERİN, GÜNCEL SORU VE SORUNLARI ÜZERİNE CEVAP ARAYIŞLARI (1)
Sonraki İçerik25 Kasım: Kadına Yönelik Şiddetin Sistemle Hesaplaşma Günü